Bugün piyasada, kirlenmenin geminin gövdesine yerleşmesini engellemek üzere farklı türlerde teknolojiler kullanan çeşitli kirlenme önleyici kaplamalar sunulmaktadır. Ancak günümüzün kirlenme önleyici çözümlerinin tam olarak başarılı olmadığı bir alan, gemi sahiplerini ve operatörleri incelemeler ve temizlik için çok miktarda para ve çaba harcamaya iten zorlu faaliyetlerdir.

Kuru havuza alma işlemi sırasında antifouling boyanın temizlenmesinin veya yenilenmesinin yanı sıra gövdeler ve pervaneler zaman zaman hizmet sırasında su altındayken temizlenebilir. Normalde bu, çoğu durumda en fazla 2,5 yıllık aralıklarla veya yoğun kirlenmenin tespit edildiği zamanlarda kuru havuza alma sırasında gerçekleştirilen, reaktif temizleme adı verilen yöntemle yapılır. Günümüzde performans takibi yazılım araçları, geminin performans ve yakıt tüketimi verilerine dayanarak farklı derecelerde kirlenmeyi tespit etmeyi mümkün kılıyor ve temizlik işleminin programlanmasına olanak tanıyor. Fakat bu aşamada kirlenme zaten büyük bir sorun haline gelmiştir.

Geleneksel temizlik, dalgıç ekipleri tarafından yapılır ve bu hâlâ yaygın kullanılan bir yöntem olmakla birlikte giderek daha yakından incelenmektedir. Dalış ekipleri gövdedeki kirlenmeyi başarıyla temizleyebilir ancak bu noktada başka sorunlar ortaya çıkıyor. Öncelikle bu, emek yoğun ve yüksek maliyetli bir süreç. Yeterli sayıda dalgıç varsa gemi operatörlerinin ihtiyaç duyulan süreyi programlarına alması zor olabilir veya sözleşmeyle işletilen gemilerin bir süre sefer yapamamasına yol açabilir.

Kirleticiler ve biyoemniyet riskleri

Üstelik temizlik işlemi, kaplamanın hasar görmesine ve çok kısa bir süre içinde potansiyel olarak daha da ciddi bir sorunun ortaya çıkmasına neden olabilir. Temizlik işlemi genellikle bertaraf edilen maddelerin deniz yatağında birikmesiyle veya denizde sürüklenmeye bırakılmasıyla sonuçlandığı için çevre üzerinde oluşabilecek olumsuz etki daha büyük bir sorundur. Bu, yerel ekosistemler üzerinde yıkıcı bir etki yaratabilir ve yetkililerin izin vermeye pek hevesli olmadığı bir şeydir.

Sonuç olarak, dalgıçlarla temizleme işlemine birçok limanda izin verilmemesinin yanı sıra kirleticiler ve biyoemniyet riskleri nedeniyle diğer birçok limanda kontroller yapma tehdidi veya komple bu işlemi yasaklayan uygulamalar bulunmaktadır. Bu, Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün (IMO) biyolojik kirlenme yönergelerini takip etmeyi zorlaştırır ve kontrollerin zorunlu hale gelmesi durumunda ele alınması gereken bir meseledir.

Robotla temizleme, gövdeleri temizlemenin başka bir yoludur ve değişen vadelerde muhtelif çözümlerle denizcilik sektöründe giderek daha fazla tartışılmaktadır. Bu gelişmeyi destekleyen çeşitli faktörler vardır. Uluslararası Denizcilik Örgütü düzeyinde istilacı türlerle ilgili artan endişe, kaygının gövde temizliğine odaklanmasına neden oldu ve performans takibiyle ilgili tartışmalar mevcut kaplama ve temizlik stratejilerinin yeniden gözden geçirilmesine yol açtı. Ayrıca, robot teknolojisi alanındaki genel ilerleme artık daha olgun hale gelmiş teknolojileri mümkün kılıyor.

Ancak uzaktan çalıştırılan cihazlar gibi robot cihazların kullanılması eskiden beri çok maliyetliydi ve cihazları kullanmak için kapsamlı eğitimler gerekiyordu. Bunun yanında piyasadaki mevcut çözümler, "herhangi bir zamanda herhangi bir yerde" temizlik ve inceleme esnekliği sunmuyor.

Proaktif temizlik çözümü

Çığır açan yeni proaktif temizlik yaklaşımı, geleneksel reaktif temizlik yöntemlerinin aksine gövdenin kirlenmesini sürekli olarak önleyecek şekilde geliştirildi.

Proaktif temizlik, kirler sertleşerek yerleşmeden ve coğrafi biyolojik ortam değişikliğinden önce gövdenin düzenli aralıklarla temizlenmesini içerir. Proaktif temizlik daha az agresiftir, bu sayede yolculuklarda yakıt tüketimini düşürürken hem kaplama hem yerel ortamda daha az hasara neden olur. Bu yaklaşım aynı zamanda, istilacı türlerin bir biyolojik ortamdan diğerine taşınması riskini düşürür.

Basitçe söylemek gerekirse Jotun'un Gemi Gövdesi Temizleme Çözümleri geminizin gövdesini temiz tutarak performans kaybını en aza indirir ve hiçbir kalıntı veya atık oluşturmadığı için rakipsiz bir çevresel ayak izi ve eksiksiz operasyonel esneklik sunar.